Abdulnasir Kımışoğlu. 1.Ekim.1990 tarihinde Erzurum / Palandöken / Kümbet Köyünde dünyaya geldi. Babası Nail bey (Muhtar), annesi Safiye hanımdır. Köyünde ailesine ( Mutibeyzâde) giller denir.
Abdulnasir Kımışoğlu, İlk Okulu köyünde, orta eğitimini Erzurum TOBB Orta Okulunda tamamladı. Rize İkizdere İmam-Hatip lisesinden 2008 yılında mezun oldu. 2009 yılında kaydolduğu Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Ayrıca 2016 yılında başladığı Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Tarih Lisans son sınıf öğrencisidir ve 2020’de Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde başladığı Türk-İslam Edebiyatı alanında mastırına devam etmektedir.
Abdulnasir Kımışoğlu, 18 Temmuz 2012 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde başladığı İmam-Hatiplik görevine, Palandöken Müftülüğüne bağlı Hacı Muammer Oluroğulları camiinde devam etmektedir.
Abdulnasir Kımışoğlu kendi diğişine göre; (“Dünyaya karşı söyleyecek sözüm var” diyerek, “İlahiyat – Edebiyat – Siyaset – Tarih” mefhumlarının ihata ettiği mana çerçevesinde, dünü ikra, günü ihya, yarını inşa ilkesiyle; gelenekten geleceğe doğru “Milli – Manevi – Ahlaki – Vicdani” müeyyideler dâhilinde MEDENİYET TASAVVURU muhayyilesiyle başladığı yazı çalışmalarına ve görevine) devam etmektedir. Yazarın (ERZURUM’DA ZAMAN) şiiri aşağıya alınmıştır.
Abdulnasir Kımışoğlu’nun yayınlanmış eserleri:
– Vuslata Beş Kala (şiir) – 2014
– Elif Gazeli (şiir) 2016
– Elif Sızısı (deneme) Bere-Kitap İstanbul- 2016
– Mefkûre (deneme) Aktif Yayınevi İstanbul- 2018
– Kitap Medeniyeti (deneme) DİB Yayınları- 2019
Erzurum'da Zaman Erzurum'da zaman leyladan Mevla’ya akar Akar doğudan batıya göçmen kuşlar Yokluğun koynunda büyür isyankâr bir rüzgâr Zümrüt işlemeli kubbelerden yükselir dualar Kim bilir Lalapaşa'da gözyaşından nice iz var Ulu Cami'den nur, çeşmelerinden billur akar Erzurum'da zaman leyladan Mevla’ya akar Saklıdır dibacesi şehrin, kardelen yaprağında Saatler Aziziye'den başlar şerh düşmeye zamana Maveradan bir el uzanır şehri kadim surlara Mihmandır Yakutiye mağrur ve mahzun çağlara Narmanlı düzünde bir tabut konulunca musallaya Yağız bir mevsim rayiha sunar gül yaprağında Saklıdır dibacesi şehrin, kardelen yaprağında Gölbaşında yetim bir turna hem öter hem ağlar Ağlar tabyalarda isimsiz ve kefensiz kumrular Her adımda taş, her taşın altında bir mezar Bu diyarda her mezar varlığıyla destan yazar Yanıkdere, Pulur ve Alacada yankılandıkça ağıtlar Mavi kelebekler duada, seherde niyazım ağlar Gölbaşında yetim bir turna hem öter hem ağlar Lâtif bir rüzgâr eser gün batımında her akşam Maviye çalarken gündüzü gecesi ayrı bir âlem Alıngan bir mavi hükmeder ufuklara her dem Şadırvanda su, teselli veren uhrevi bir kelâm Zemheride yağan nur lapa lapa buram buram Secdelerde sineler huzur bulursa her akşam Lâtif bir rüzgâr eser gün batımında her akşam Firuze bir kubbedir Erzurum'da zaman Toprakta yağmur kokusu, havada zâferan Dumlu’da berrak bir göze gözlerini açtığı an Rahvan bir nehrin kıyısını şenletir anbean Ayaz bir vaktin sinesinde her gece elvan elvan Şehrin ışıkları yıldızlardan pay aldığı zaman Firuze bir kubbedir Erzurum'da zaman Kasım / 2020