ABDURRAHMAN GAZİ TÜRBESİ

Erzurum’un 2,5 km güney doğu istikametinde, Palandöken Şiğveler tepesi yamacındadır. Erzurum ovasına ve bu ovayı çevreleyen dağlara hâkim bu meyilli saha şehrin mesire yerlerinden biridir.

Gerek türbenin önemi ve gerekse buranın manzara ve hava bakımından güzelliği, yaz günlerinde Erzurum halkını türbeyi ziyarete mecbur eder. Şehir halkı bu güzel sahada, çiçekler arasında piknik yapar, eğlenir ve namazlarını türbe camiinde kılarak türbeyi ziyaret ederler.

Türbenin duvarları kesme taştan yapılmıştır. Türbenin üstü ortadan kemerli iki kubbe ile örtülmüştür. Türbe kubbelerden açılan iki pencereden ışık almaktadır. Yan tarafında da iki penceresi vardır. Türbenin doğu ve batısında iki giriş kapısı bulunmaktadır. Doğu kapısından bayanlar, batı kapısından erkekler türbeyi ziyaret ederler.

Kubbelerin altında 4,85 metre uzunluğunda sarıklı serpuşlu baş taşı bulunan, taştan yapılmış sandukalı tek mezar vardır. Sandukanın hiçbir yerinde kitabe yoktur. Sanduka da türbe ile beraber yapılmıştır.

Daha önceleri türbeye bitişik olarak yapılan Ahmet İzzet Paşa’nın yaptırdığı caminin içinden girilirdi. Bu camii türbeden sonra yapılmıştı. Cami harap olunca yıkılmış, yeniden kubbeli ve minareli güzel bir cami yapılmıştır.     

Abdurrahman Gazi hakkında kesin bilgi mevcut değildir. Türbe kapısının üstündeki taşta devrinin neshi üslubu ile yazılmış on altı mısralık bir tarih kitabesi vardır. Kitabeye göre türbeyi Erzurum Valisi Yusuf Ziya Paşanın eşi Ayşe Hanım H.1211, M.1796 yılında yeni baştan yaptırmıştır. (Yusuf Ziya Paşa 1794-1797 üç sene Erzurum’da valilik yapmıştır.)

Kitabede türbenin bulunduğu yerin havasının ruh açıcı, manzarasının gam dağıtıcı ve suyunun Zemzem olduğu ifade edilmiştir.

Kitabede şöyle denmektedir:

                  Teâlallah ne ziba tarh bulmuş cây-i dil-keştir.

                  Cemal-i cümleye âyine vâr-i hüsn-ü ân her câ

                  Mücessem nûrdan tasvirdir ya beyt-i ma’murun

                  Ya mirât-i zeminde aks-i Gülzârr-i cinân-âsâ

                  Cenab-ı Hazret-i YUSUF ZİYA Paşay-i rezm-âyin

                  Ki Valiy-i ERZURUM hem madin-i kân-i Kerem hakka

                  Halilesi cenab-i AYİŞE Hanım ki tevfikle

                  Bu cây-i dil-keşi imâr idüb ber tarh-i nev-peydâ

                  İdüb mimar-i akl-i hidmet-i tamirine memur

                  Güzel üslub-i mergup üzre bünyad eyledi hakkâ

                  Cenab-ı çar-i yar-i güzinin aşkına SALİM

                  İki beyitde cevherdâr ki dört tarih didi hâlâ

                  Havası ruh-feza resmi ki gam-fersa suyu Zemzem

                  Acayip dil-küşa cennet şerefi tarhıyla dır câna

                  Yeni i’mâl edildi kabr-i GÂZİ ABDÜRRAHMAN kim

                  Hitam buldu ki pek güzel ne râna tarihçe-i Ruh-efaz.

                  Sene 1211

Manzum kitabeyi SELİM EFENDİ isminde bir zatın hazırladığı anlaşılmaktadır.

Abdurrahman Gazi Hazretlerinin kimliği bilinmemekte olup, birçok rivayetler vardır. Bütün araştırmacıların söylediği “Müslümanlığın Anadolu’da tebliğ edildiği yıllarda, Erzurum’u kuşatmaya gelmiş İslam ordusunda bulunan Abdurrahman Gazi ismindeki şehit olan bahtiyar zatın türbesidir.               

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir