Bakırcı Camii, kendi adını verdiği Erzurum Bakırcı mahallesindedir. Caminin giriş kapısının üzerinde bulunan 33×68 santim boyutlarındaki mermer üzerine yazılı altı satırlık kitabeye göre H.1133/M.1721 yılında Bakırcı Mustafa Ağa tarafından yaptırılmıştır.
Kitabe metninde;
Vasiyet eyleyüb böyle binaya süls-ü malinden
Bekaya irtihal itdi Bakırcı Mustafa Ağa
Dilîr-i m’areke damadı ya’ni Mustafa Ağa
Bu kâr-i hayrın oldu ahir itmamına pa-berca
Acup el şûy-i gerdune didim tarihin Hazık
Heman makbul ola Yârab bu mâbedgâh-i bi hemta
1133
Bu kitabeyi zamanın Erzurum Müftüsü şair HAZIK Efendi yazmıştır.
Kitabeye göre hayırsever Bakırcı Mustafa Ağa vefatından evvel malının değerinin üçte biri ile bir cami yapılmasını vasiyet etmiştir. Damadı olan adaşı Mustafa Ağa da kayınpederinin vasiyetini yerine getirerek H.1133/ M.1720 yılında bu camii yaptırmıştır.
Bakırcı camii son cemaat mahalli mukarnas başlıklı dört taş sütunun taşıdığı sivri kemerli üç kubbelidir. Kare planlı olan camii, içten içe 10 m. çapında tek kubbe ile örtülüdür. Kuzey ve güneyden ikişer, batı ve doğudan birer pencere ile aydınlatılır. Pencere söveleri kırmızı taşla yapılmıştır. Caminin duvarları oldukça kalın tutulmuştur. Kırmızı Kamber taşı ile yapılan minaresi camiin sağındadır. Minarenin kaidesi biraz son cemaat yerine taşmıştır. Caminin taş mihrabı 1.96×4.12 m. boyutlarında ve mukarnas kavsaralıdır. Dikdörtgen formda ve ince silmelerle çerçevelenen mihrapta sarkıtlı mukarnaslar dokuz sıra olup ince sütuncelerle sınırlandırılmıştır.
Caminin kıble tarafı mezarlıktır. Bakırcı Mustafa Ağa’nın mezarı buradadır.
Bakırcı Camii yapılışından 187 yıl sonra harap vaziyetteyken OSMAN isminde bir hayırsever H.1320, M. 1902 yılında tamir ettirmiştir. Bunun üzerine Ulu Camiin İmamı, Erzurum’un kıymetli ve faziletli bilginlerinden ve şairlerinden Ketenci Zade RÜŞTÜ Efendi caminin tarihçesini 38 mısralık bir manzume ile tespit etmiştir. Nefis bir talik ile yazılarak camiye asılan inşa ve tamir manzumesi şöyledir;
Hezarân Şükr-ü Hamd olsun ey Hâlik-al eşya
Bu mâ’bedhâne oldu lûtf-ü fazlınla yine ihya
Nühas olsa metaın Hak zer-i halis ider ey dil
Hulüsın bârını yersin eğer dünya eğer ukba
Virenler nakd-i ihlâsın alır kâlay-i maksudı
Nazar kıl bânisi Bakırcı Hacı Mustafa Ağa
Ne ihlas ile bu hayrata bezl-i himmet etmiş kim
Yıkıldıkça ider bir merd-i kâmil hayrını icra
Umarım sayini muşkûr ide Hak zenbini mağfur
Cemalullâhile mesrur ola min Cennet-il âlâ
(İbadethane ) lâfzı bak olur inşasına tarih 1133
Kumuya Bâni-i merhum salâtile ider imâ
Namazdan suret-i âdem kıyam (elif) rukü (dal)dır
Gidince secdeye (mim) sureti elbet olur peyda
Namazı terk eden bu sureti gim değil çün kim
Maazallah diyer suretle mahşerde olur rusva
Huzur içinde namazı kıl ki zukrullah-i ekberdir
Namaz hakkında Hak fermanıdır tenha an-il-fahşa
Yüzün dergâh-ı Hakka tut ne istersen hemen iste
İbade cümleden eş-fakdır âmenna ve saddekna
Perişan idi bu mâbed dil-i âşık gibi lâkin
Yine Zinet-pezir olu çünan mahbub-i müstesna
Bu Cay-i dil-küşa imarına hemnam-i ZİNNUREYN
Çalıştı bâni gibi eyledi her hidmeti ifa
Hüdaya cümle evlâd-u iyalile begam olsun
Selâmet ver dü âlem görmesünler derd-ü- gam asla
Muradına irişdi cümle huddan-ü cemaati
Mükerrem muhterem kıl anları ya Hazret-i Mevlâ
Emin eyle kamu müminleri su-i kazalardan
İlâhi zikrolundukça sana mahsus olan esma
Şehinşah-i cihan gazi Hâmid han-i Kâ’be tek dursun
Temevvüç eyleyor ihsan-ı sankim cûş ider derya
İbadethane üzre geldi (vâkıf) oldu tam tarih
Hayırdan merd-i kâmil himmeti kat’ eylemez hâşâ
İmaret tarihi mademkim (ahz-i haya)
Oldu edebâne duhul itsin cemaatlar Melek-âsâ
Ketencizadeyi eltafına mazhar buyur Yârab
Ne ilmi var ne âmâli ne malı ey Kerem-ferma!..
(Manzumedeki parantez içindeki kelimeleri İ.H.Konyalı ilave etmiştir.-Erzurum Tarihi )
Bibliyografya
İ.Hakkı Konyalı, Erzurum Tarihi
H.Güngör, Şehri Mübarek Erzurum
N.Elmalı, Ketencizade
H.Yurttaş,H.Özkan, Z.Köşklü vd. Yolların,Suların ve Sanatın Buluştuğu Şehir Erzurum 2008