Erzurum Kalesinin batısında ve Erzurum’a hâkim konumda yer alır. Mabedin giriş kapısı üstündeki mermerde, ortasında Sultan Abdulmecid’in tuğrası bulunan beş satırlık şair Cazim’in hazırladığı kitabede;
Muhlis-i ehl-i turuk Es’at Paşay-ı menkibet
Eyleyüp bu camiin tesisine say-i mezid
Hazret-i Sultan Mahmud’a teberru iderek
Nakşbend-i kâr-i hayr olmuştu ber vefk-i ümid
İndirase meylin inha ile paşay-ı zarif
Emr-i tamirin irade kıldı Hakan-ı Ferid
Nur-ı Osmaniyye reşk-aver olursa nola
Feyz-i envarından olmakta cemaat müstefid
Geldi bir tarih-i cevherdar Casim hatıra
Kıldı bu nev camii tamir u ihya Han Mecid
Sene 1269
Bu kitabeye göre camii H.1246-1252, M.1830 -1836 yılları arasında yedi yıl Erzurum Valiliği yapan Esat Muhlis Paşa tarafından, Sultan II. Mahmud adına yaptırılmıştır. H.1268/ M.1851 yılında Erzurum Valisi olan Zarif Mustafa Paşa, caminin çok harap olduğunu Sultan Abdulmecid’e bildirdi. Padişah H.1269/ M.1852 yılında camii İstanbul’daki Nur-i Osmaniye camiini gıpta ettirecek şekilde tamir edilmesini emretti. Cemaat bu feyizli caminin tamirinden memnun oldu ve istifade etti.
Dikdörtgen bir alana oturan cami, ahşap destekli, düz tavanlıdır. Üst örtüsü ise düz toprak damdır. Caminin ve son cemaat mahallinin üstü eğimli çatı ile örtülmüştür. Cami kaliteli, düzgün ve kırmızımtırak kesme taşla yapılmıştır. Cami girişi silmelerle sınırlandırılan, yuvarlak kemerli ve sade bir düzendedir. Asıl kapı açıklığı düz atkı taşlıdır. Üzerinde yapım kitabesi yer almaktadır. Caminin yuvarlak kemerli mihrabı sade görünüşlüdür.
Caminin kuzey batısında ve beden duvarları üzerinde kare kaideli silindirik gövdeli minarenin pabuç kısmı küp şeklinde olup, Erzurum’daki tek örnektir. Tamamen beyaz kesme taştan yapılmış olan minare, ince sütun gibi gövdesiyle Erzurum’un en yüksek ve en zarif görünümüne sahip minaresidir. Caminin dış avlu girişinin sağ tarafında tuvaletler ve abdest alma yerleri bulunmaktadır. Caminin güneyindeki hazirede yazı ve süsleme açısından son derece güzel mezar taşları bulunmaktadır. Son cemaat yerinin doğu kesimi sonradan iki mezar konularak türbeye dönüştürülmüştür. Burada iki mezar vardır. Birisinin taşı yoktur. Diğeri muntazam mermerden yapılmıştır. Üstünde tarikat serpuşu bulunan baş taşında ki kitabeden 10 Recep 1283 tarihinde vefat eden Nakşıbendi mürşidi Osman Efendi’nin gömülü olduğu anlaşılmaktadır.
Bibliyografya
İ.H. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleriyle Erzurum Tarihi
H. Gündoğdu, Erzurum ve Çevresindeki Tarihi Kalıntılar Şehri Mübarek Erzurum
H.Yurttaş, H.Özkan, Z.Köşklü vd.Yolların, Suların ve Sanatın Buluştuğu Şehir Erzurum, 2008