M.Ö. DÖNEM

Tarih öncesi çağlarda Erzurum, kaynaklarını bu bölgeden alarak üç denize dökülmekte olan Aras, Fırat ve Çoruh Nehirleri boyundaki vadilerinde, büyük kültür ve medeniyetler vücuda gelmiş, çevresinde değişik hayat sahası ve binlerce yıl önce parlayıp sönen eski medeniyetlere sahne olmuş, özellikle Kalkolitik ve Eski Tunç çağından itibaren yoğun iskâna ve siyasi olaylara tanık olmuştur.

Erzurum yakınlarındaki Karaz, Pulur, Güzelova (Tufanç)  Höyüklerindeki arkeolojik kazı çalışmalarında elde edilen zengin malzeme, Erzurum ovasının Kalkalitik, Bronz ve Demir (Erken Tunç Çağı) devrinde, yani M.Ö. 3500 yıllarından itibaren yerleşmeye sahne olduğu hakkındaki bilgileri artırmıştır. Birinci derecede tarım kanıtı sayılan hububat kalıntılarına; orak, süzgeç ve öğütme taşlarına, dokuma işlerinde kullanılan bazı gereçlere rastlanması, o dönemin yaşama biçimi hakkında aydınlatıcı bilgi vermektedir. “Karaz Kültürü” olarak isimlendirilen bu bilgilerin Erzurum Ovası ile sınırlı kalmadığı ve geniş bir coğrafi alana yayıldığı Hasankale’nin 12 km batısındaki Sos Höyük arkeolojik kazılarından da anlaşılmaktadır.

M.Ö. III. yılın başından itibaren Kafkasya’dan göçen Hurri kökenli topluluklar Erzurum bölgesine geldiklerinde, Karaz Kültürünün temsilcileri varlıklarını sürdürmekteydiler. Ancak bölgeye gelen topluluklar, ova ve yamaçlardaki höyük yerleşmelerini yavaş yavaş terk ederek, yüksek kayalık tepeler üzerine savunma kaleleri kurmaya başlamışlardır. 

Erzurum bölgesini Urartu İmparatorluğuna katan Kral Menua (M.Ö.810-785) in çivi yazılı bir taş kitabesi Yoğunhasan Kale’nin tepesindeki kayalıkta bulunmuştur.(Yoğunhasan kalesi Kars ili Sarıkamış ilçesine bağlı Karapınar köyü yakınlarındadır.)  Zivin Kalesi (Süngütaş) ve Horasan’ın Yazılıtaş köyünde Urartulardan kalma çivi yazılı metinler de mevcuttur. Özellikle Yazılıtaş yazıtı hem bölgenin tarihi coğrafyasını, hem de Urartu Krallığının kuzey yayılımını ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Ayrıca Hasankale’de bulunan Kral Manua’ya ait çivi yazılı inşa yazıtı (İstanbul Arkeoloji Müzesindedir) çok güçlü bir kale yapıldığından bahsetmektedir.  

M.Ö.680 yılında İskitlar önünden kaçan Kimmerler, Aras boyundaki ve Erzurum’daki Urartu devletinin gücünü sarstılar. İskitler (Saka Türkleri) büyük hükümdarları Afrasyab zamanında (M.Ö.654-626) Erzurum ve komşu bölgelerine yerleştiler. Saka Türkleri kabilelerinden olan Tao’lar Oltu, Olur, Narman, Şenkaya, Tortum yörelerine, Sper/Saper’ler İspir bölgesine ve Akampsis denilen Çoruh nehri vadisine ve Pasean’lar da (Pasin bölgesi) Aras nehri vadisinde yerleşmişlerdir.

M.Ö.585 yılında yapılan Lidya-Med anlaşması neticesinde Erzurum Medlerin hâkimiyeti altına girdi. Medlerden sonra ona varis olan Pers Hükümdarı Darius I. zamanında Erzurum bölgesi Pers Krallığının 18. Satraplığı (Eyalet) oldu. M.Ö.331 de Persleri mağlup eden Makedonyalı İskender Erzurum’u imparatorluğunun sınırları içine aldı.

M.Ö. 220’de, Anadolu ve Makedonya’ya hâkim olan Selefküsler (Selevkiler), Erzurum bölgesini kendilerine bağladılar. Selefküs valilerinden I.Artaxias (M.Ö.188-145)  Erzurum ve Doğu Anadolu’ya hâkim oldu.

M.Ö. 120 yılında Partlar ( Arsaklılar) Erzurum yöresine yerleştiler. M.Ö. I. yüzyılda Doğu Anadolu’yu ele geçiren Romalılarla Partlar arasında devam eden uzun mücadelede Erzurum taraflar arasında el değiştirdi.

Erzurum ve Doğu Anadolu bölgesine (MÖ.60 – M.S.400) yılları arasında Büyük Roma İmparatorluğu hâkim olmuştur. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir