Timur, Mavera ün-Nehr’de ikamet eden Barlas-ı Türki kabilesinden idi. Timur, (1388-1389) Tebriz-Erzurum arasında önemli bir geçit olan Bayezid’ı alarak, Koruğ, Argun, Aladağ ve Aydın’ı da ( burası Eleşgirt ovasının başlangıcındadır) ele geçirdi.
1394’de tekrar Anadolu’ya gelen Timur, Karakoyunlu’ların üssü durumundaki Avnik Kalesi’ni alarak, Erzurum’a girmiş, Erzurum’u ve çevresini yağmalamıştır.
Timur, 11 Eylül 1399’da Semerkand’dan ayrılarak yedi yıl süren Anadolu seferine çıkmıştı. Gürcistan ve Ermenistan seferini takiben Anadolu’ya girdi. Avnik kalesi önünde kısa konaklamadan sonra Erzurum’a geldi. Mutahharten Erzurum’da Timur’u karşılayarak son siyasi vaziyet hakkında bilgi verdi. Tortum Kalesi Gürcülerin elindeydi. Timur’un Erzurum’da olduğunu haber alan kale halkı, Hıristiyanların elinden kurtulmak istediler. Timur bu talep üzerine bir kısım kuvvet ayırarak, Şeyh Nur ed-Din Bahadır, Şah Melik Bahadır ve Emir Musa Timurtaş’ın idaresinde Tortum üzerine gönderdi. Timur kuvvetleri Tortum Kalesini beş gün müddetle kuşattı, nihai bir hücum ile kale ele geçirildi ve kale tamamen yıkıldı. Gürcülerden önce Togay ailesinin tasarrufunda olan Tortum ve kalesi, tekrar Togay’a verildi.
Timur, 1402’de Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’i Ankara Meydan Muharebesinde mağlub ederek, Anadolu’yu fetret içinde bıraktı. Bir müddet sonra Anadolu’dan ve dolayısıyle Erzurum’dan ayrıldı. Bölgeyi Kara Koyunlulardan korumak için, güvenilir kimseleri Erzurum, Avnik, Kars, Ani, Sürmeli, Zivin, Micingerd kalelerine tayin etti. 21 Mayıs 1404 Erzurum’a gelen İspanyol elçilik heyeti, Erzurum kalesinin Türkmen asıllı Yusuf Ali’nin idaresinde olduğunu gezi notlarında belirtmişlerdir.
Timur’un ölümünden sonra (1405), Doğu Anadolu’daki Çağatay kumandanları Karakoyunlulara karşı kalelerini savunmaya geçtiler. Bundan sonra vuku bulan Timurlu – Karakoyunlu ve sonra Akkoyunlu mücadelesi Erzurum ve çevresini harap vaziyete getirmişlerdir.