Erzurum Tebrizkapı semtinde Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Halkımız hemen hemen bütün şehir ve kasabalardaki en büyük camiye (ULU CAMİ) derler. Camiin hangi tarihte yapıldığı bilinmemektedir. Caminin kaybolan kitabesine dayanılarak H. 575 (M. 1179) yılında Emir İzzeddin Saltuk’un oğlu Melik Nasûrüddin Muhammed tarafından Ebü’l-Feth Mehmed’e yaptırıldığı kabul edilir. Caminin diğer adı (ATABEY CAMİİ) dir.
Günümüzde mevcut olmayan kitabeyi Tarihçe-i Erzurum yazarı Mehmed Nusret görmüş ve okumuştur. Arapça olan kitabede;
“Bena’l-Mescide’l –Cuma el –meliku’ul –âlemu’l -abdin Ebu’l –Feth Muhammed.
Sene hamse ve seb’in ve hamse mietin.”
Kitabe dilimize şöyle çevrilir: “Bu Cuma mescidini 575 senesinde âlim ve âbid Ebu’l –feth Muhammed yaptı.” Camii çeşitli dönemlerde birçok onarımlar geçirerek günümüze ulaşmıştır. Her onarımda değişikliklere uğramış olduğundan caminin ilk kuruluşu hakkında da fazla bir bilgimiz yoktur. H.575 tarihinde yapılan camiden geriye sadece kıble duvarı kalmıştır. Ulu Camii, 1039 (1629), 1049 (1639), 1242 (1826-27), 1275-1277 ( 1585-1861), 1957-1958, 1966-1975 yıllarında esaslı şekilde onarım görmüştür. Yapılan onarımlarla ilgili altı adat onarım kitabesi olması gerekirken bu gün yalnız ikisi mevcuttur.
Erzurum Ulu Camii dıştan dışa 54.00×41.70 m. boyutlarında dikdörtgen bir alan üzerine kurulmuştur. Caminin mihrap duvarına dikey geniş bir orta bölüm ve bunun iki yanında üçer bölümle birlikte yedi bölümdür. Kareye yakın bu dikdörtgen alan, mihraba paralel altı bölümle dengelenmiştir. Muntazam kesme taşla yapılmış caminin üst örtüsünü taşıyan sütunlar (fil ayakları) kare, dikdörtgen, T ve L şeklinde örülmüştür. Cami içten 28 bağımsız kalın sütun, duvar diplerinde 19 duvar payesine oturan, biri kubbe olmak üzere tonozlarla örtülüdür. Orta bölümde mihrap önü pandantiflere oturan ahşap bindirme şeklinde yapılmış kırlangıç (yerli halk karlanguç diyor) kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin önceleri taş veya tuğla malzemeden örülü olduğunu ancak daha sonra yıkılan bu kubbenin yerine daha kolay ve bölgesel bir örtü biçimi olan kırlangıç örtünün tercih edildiği kalan izlerden anlaşılmaktadır.
Mihraptan giriş kapısına doğru ikinci bölüm aynalı çapraz tonoz, üçüncü bölüm mukarnaslı tonoz, diğer iki bölüm beşik tonozla örtülmüştür. Orta girişin batısındaki üç bölüm ile doğusundaki iki bölümün örtüsü beşik tonozdur. Tonozların oturduğu kemerlerin hepsi sivri kemerdir. En doğudaki bölüm ise doğu-batı doğrultusunda yönlenen sivri beşik tonozlarla kapatılmıştır. Dıştan düz dam olan örtü günümüzde çatıyla kapatılmıştır. Ulu Cami kuzeyden yedi, doğudan altı, batıdan beş ve kıble tarafından sekiz pencereden aydınlanmaktadır. Kıble tarafındaki ikinci pencerenin üstünde H.1242/M.1826 tarihli tamir kitabesi vardır.
Ulu Caminin doğuya iki, kuzeye üç olmak üzere beş giriş kapısı vardır. Giriş kapıları başka başka zamanlarda yapıldıkları için birbirlerine benzemezler. Ortadaki kapı eyvan tarzında ve girişi basık kemerlidir. En dışta kademeli silmelerle çerçevelenen girişi yuvarlak kemerlidir.
Kuzey cephenin batısında bulunan giriş kapısı farklı düzenlemesi ile dikkat çekmektedir. Kapının asıl girişi basık kemerli olup, kavsarası yuvarlak kemerlidir.Kuzey cephedeki diğer kapı iç içe yuvarlak kemerlidir.
Doğuya açılan ilk kapı eyvan tarzında olup, kapı açıklığı basık yuvarlak kemerlidir. Kapı dışta vurgulu, içte ise daha yüzeysel iki silme ile çerçevelenmiş ve yuvarlak kemerlidir. Kapının iki yanında küçük mihrabiyeler vardır. Bu kapının üzerinde H.1277/M.1680 tarihli onarım kitabesi bulunmaktadır. Doğudaki ikinci kapı dış çerçevede profilsiz, eyvan şeklinde düzenlenmiştir. Kapılardaki yuvarlak kemer formları sonraki onarımlarda şekillenmiştir. Zeminden yüksek yapılan kapıların tamamına dört basamakla çıkılmaktadır. Caminin güneydoğu köşesine silindirik gövdeli dayanak kulesi yerleştirilmiştir.
Ulu Caminin taş mihrabı 5.45 m. yükseklikte 4.35 m. genişlikte üç sıradan oluşan mukarnas kavsaralıdır. Mihrabı çerçeveleyen üç kuşaktan ilki yüksek kabartma şeklinde sekizgen geçmelerin meydana getirdiği bir kuşaktır. İri mukarnaslar sivri bir kemerle çerçevelenmiştir. Mihrap nişi zar başlıklı yuvarlak sütuncelerle sınırlanmıştır. Mihrabın batı ve doğusunda birer yan mihrap daha bulunmaktadır ki bunlar daha basit düzenlemelere sahiptir.
Caminin içerisinde kuzeydoğu köşede çeşme olması muhtemel sivri kemerli iki renkli taştan yapılmış bir niş bulunmaktadır. Ayrıca bu nişin yanında merdivenle çıkılan küçük bir hücre çile odası olarak kullanılmıştır.
Caminin 25,5 m. yüksekliğindeki minaresinin kaidesi taştır. Minarenin gövdesi tuğladır. Şerefe altı ve şerefe kesme taş, petek kısmı tuğladır. Minarenin üst bölümü şerefe altından itibaren onarımlarda yenilenmiştir.
Erzurum Ulu Camii boyutları, düzgün taş işçiliği, zengin örtü sistemi, ayak ve kemer düzenlemeleri ile Erzurum’un en eski camisidir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Erzurum Evkafı Fihristi defterinde 953/4 numarada Kanuni Sultan Süleyman’ın bu camiye yaptığı gelir vakıfları belirtilmiştir.
Bibliyografya
M. Nusret, Tarihçe-i Erzurum
A.Ş. Beygu, Erzurum Tarihi, Anıtları, Kitabeleri
İ.H. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi
H.Gündoğdu, Erzurum ve Çevresindeki Tarihi Kalıntılar (Şehri Mübarek Erzurum)
Enver Konukçu, Selçukludan Cumhuriyete Erzurum
H.Yurttaş, H.Özkan, Z.Köşklü, Ş.Tali, D.Okuyucu, G.Geyik, M.Kındığılı, Yolların, Suların ve Sanatın Buluştuğu Şehir Erzurum – 2008
A. Uluçam, TDV İA c.42 s.101